22 Aralık 2011 Perşembe


Sinan Yağmur’un Aşkın Gözyaşları-Kimya Hatun kitabını okuyordum günlerdir. Ve bu akşam bitti. Serinin içinde benim gözbebeğim hâlâ Tebrizli Şems, onu söylemeliyim. Kitap hakkında söyleyecek çok sözüm olsa da onları bir kenara bırakıyorum şimdilik… Bazı satırlarıyla sizleri de tanıştırmak istiyorum. Şöyle ki:

….

“Aşk, yakınlarını, tanıdıklarını, eksik olan bir şeyin diğer yarısını, yürek yarını, yârin yüreğini bulmak için susuz, suskun yola çıkmaktı. Yalnızlığına meçhul bir gönüldaş bulup, ruh solgunluğuna maşuktan can soluğu almayı umut etmekti.”


“hayat ne umduğumuz kadar önemlidir, ne de sandığımız kadar önemsiz.”


“Sevgi bir nefes kadar yakın bazen, Bazen biz kadar uzak bize.”


“Siz yüreğinizi ne kadar dinliyorsunuz bilmem ama ben yüreğimi de götürüyorum gittiğim yere.”


“Sende bulduklarım değil, sensiz kaybettiklerimdir önemli olan.”


“Başkalarının hayatlarını –mış gibi tekrar tekrar yaşayanlar akıllı, kendini arayan, yüreğini keşfeden, yürek yârine adanan, aşk ile tutuşan deli, öyle mi? Delilik anlayışınız buysa kurban olayım deliliğe. Yüreğimi delen deşene kurban olayım. Katlanılmaz hale geldiğinde olup bitenler ve dahi biz kendi kendimize sığmaz olduğumuzda, uydum hazır olan huzursuzluğa, niyet eyledim delirmeye der gibiyiz. Delilik, bir tutam tebessümün ön şartıdır çoğu vakit. Adına tevekkül diyebileceğimiz bir huzur anı belki de. Delilik kimi zaman da, konuşman gereken en önemli yerde susmaktır.”


“Düşünen, seven, özleyen, susan, cesur olan, kalıpların dışına çıkmak için çabalayan, yani sizin yetindiklerinizle yetinmeyen *deli*dir.”


“En büyük zenginliğin hayatsa oldukça fakir birisin.”


  -aşk nedir Kimya?

    Vallahi gizli kalmayacak kadar aşikâr, görülmeyecek kadar gizli.O taşlar arasındaki ateş gibidir; onu hareket ettirirsen tutuşur ve yanar, bıraktığında kaybolur.”


“Sufi, dünyanın içinde dönen değil, dünyayı kendi içinde döndürendir.”


“Gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş keskin ve derin bir duadır, bakıştır.”      Kıyamet, 14


“Göklere çıkmak istiyorum, lütfen bana merdiveni gösteriniz! Cevaben buyurdular ki: Senin başın merdivendir. Başını ayakaltına al, başına bas ta yüksel!”   Ayağını başının üstüne koymak demek, aklını ayak altına alıp, gönül yolu ile, aşk yolu ile Hakk’a yönelmektir.


“Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.”  Tekvir, 9


“Ne zordur etrafın kalabalıkken derdinle yalnız kalmak.”


“Söyle yolcu musun, yol mu? Yolun var mı da yoldaş bulamadım diye feryat ediyorsun? Gönlüne erdin mi de gönüldeşim nerede diye sızlanıyorsun? Önce kendini bir bul bakalım! Ayağında diken yarası olmayan, sinesine gül kokusu süremez.”


“Bir namaz ferahlığı içinde sana gelmeme izin ver Rabbim. Yolumu aç! … Allah’ım. Eli boş gidilmez yere, Ey İlahi ben boş gelmedim, suç getirdim, günah getirdim. Dağlar çekemez o ağır yükü, iki kat sırtımda pek güç getirdim. Elimi tut! Ellerimde derman kalmadı.
TUT ELİMİ RABBİM. BENİ BANA BİLE BIRAKMA!”

2 yorum:

birincisin dedi ki...

Bende Aşkın Gözyaşları Mevlana ile Aşkın Gözyaşları Tebrizli Şems'i okudum Sinan Yağmur'dan Kimya Hatun sırada okumadıysanız bende onları size tavsiye ediyorum.İzlemeye alıyorum blogunu:)sevgiler:)

Bahar Nefesi dedi ki...

Hoşgeldin Sevgili Birincisin.
Sinan Yağmur kitapları arasındaki yolculuğuma Tebrizli Şems ile başladım, sonra Mevlana ile devam ettim.Ve aylarca Kimya Hatun'un çıkmasını dört gözle bekledim.Beni bu kitaplarla tanıştıran yaşı küçük ama gönlü engin okyanuslar kadar büyük olan Sevgili Dost'a minnettarım...Yine de tavsiyeniz için çok teşekkürler.Görüşmek üzere, Sevgiler...