1 Eylül 2012 Cumartesi

Sitem


Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim.
Kırmak istememiştim duygu filizlerini.
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu,
Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine.

İncinmesin diye tek,
Acıyı bile ters yüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde.

Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda,
Sıcacık bir sığınak olayım istemiştim.
İnsanlar içinde üşüdükçe,
Güvenle gelebileceği.

Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince,
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim..

Ben ona sabah olamasam da,
Dingin bir ikindi olayım istemişimdir.
Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin,
Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle,
Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına.
Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını,
Dinlendireyim istemiştim,
Üşütmek istememiştim.

Ben ona, sevgi bir büyük derin deniz,
Ömür bir köpüktür demiştim dalgaların ucunda.
Uçuşan kırılan dağılan çoğalan;
Mavi resimler çizerek nemli bir sesle.
Kentin, yürüyüşüyle güzelleşen yollarına…
Ne köpüksüz deniz, ne denizsiz köpük olur.
Ve kimse bilemez demiştim hangi kıyılara vuracağını…
Alıp o ak köpüğü avuçlarıma, zamansız
Öldürmek istememiştim, çarparak yüreğimin kayalarına…

Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında,
Gecikmiş… İnce… Güzel ve uzak…
Biraz da kendime istemiştim,
Sevgi adına...

Hiç yorum yok: