19 Eylül 2011 Pazartesi

Susuyorum... Çok İyi...

Çok iyi susuyorum ben...Söyleyecek onca şeyim varken susuyorum.Susmak dediğim o uçurumun kenarından kayıveriyor ayağım ve düşmeye başlıyorum.Öfkem, kırgınlığım, yüzümdeki acı tebessüm, içime hapsolan özgürlük sevdalısı kelimelerim ve ben hep birlikte gittikçe daha derine doğru yuvarlanıp gidiyoruz.Ben susuyorum, konuşmam gerektiğini bilmem hiçbir şey ifade etmiyor.İfade etse de dilimden konuşmak gelmiyor.Lâl kesiliyorum.Susuyorum... Sustukça soluyorum, başkaları çiçek açsın diye en büyük eziyeti kendime yapıyorum.Dilim lâl kesildikçe aksine kafamın içi kelimelerin sert rüzgarla ordan oraya uçuştuğu bir vadiye dönüşüyor.Rüzgarın uğultuları kulaklarımı sağır edecek gibi oluyor ama mecburen dinliyorum..Dinliyorum..Benim canım acıyor, çok acıyor... Sonra günler günler sonra bir daha ki sefere kadar  o uçurumdan çıkıyorum.Ve yine o uçuruma bir kez daha yuvarlanacağımı biliyorum...
***Bahar Nefesi***

Hiç yorum yok: