*Sükûd iki kişi arasında yaşanırken fazla zor
gelmez. neden sustuklarını biliyorlardır çoğu defa. İster anlaşabilmek için
kelimelerin kifayetsizliği olsun, isterse sonuna kadar anlaşmış iki gönlün
tasarrufu. Karşılıklı susan iki kişi , yani duruşunu sükûttan yana koyan iki
kişi zamana karşı direnmenin ince provasını yapıyormuşcasına vaktin bereketine
gark olabilir. Çünkü konuşmadan anlaşma mertebesine erenler ayrılıkların
dünyasından azad olanlardır. Kendini dinleten ney'in ilk şikayeti ayrılıklardan
yana değil midir? "Aşık susarsa mahvolur" der tasavvuf ehli, "arif
konuşursa".
* gelecek nesillerin tecessüsü için kimbilir
belki de en ihtiyatlı mektubu victor hugo yayıncısına karşı kaleme almıştı.
Mektup sadece "?" dan ibaretti. Bir soru işaretine nelerin sığabileceğini gayet
iyi bilen editör, hugo'nunki kadar anlamlı bir mektup kaleme almıştır.
Yayıncının cevabı "!" oldu..
* esasen karşımızdakinin başkalaşması değildir
bütün çizgileri durmadan değiştiren. Bizim onu başkalaştırmak, değiştirmek,
donatmak uğruna her gün iki peçe daha örtüp, sonra peçelerden birini
kaldırdığımızda bulduğumuz sevinçtir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder